Büyük bir afet sonrasında çocukların, ebeveynlerin, eğitimcilerin ve uzmanların aklında birçok soru işareti oluşur. En kritik soru cevapları buraya taşıyoruz.
  • Çocuklar somut varlıklardır. Bu nedenle onlara depremi anlatırken ahşap blokları ve legoları kullanabilirsiniz. Bir yandan blokları dizerken diğer yandan şu açıklamayı yapabilirsiniz: Biliyor musun toprağın altında çok büyük kayalar var. Bazen bu kayalar çürüyüp parçalanıyor ve parçalanınca diğer kayalar da yerinden oynuyor. Böylece her yer sallanıyor. Biz de buna deprem diyoruz.
  • Sonrasında ahşap bir kulede en alttaki bloklardan birini çekerek ya da sallayarak çocuklara sallanmanın nasıl olduğunu örnek gösterebilirsiniz. Bu aşamada depremlerin çok nadir olduğunu belirtmek çocuğu rahatlatır.
  • Afet bölgesi dışında olan ebeveynler “Merak etmene gerek yok. Bizim evlerimiz depreme dayanıklı ve çok güçlüler. Bu nedenle sağlamlar. Hem biz ve büyükler nerede ve ne zaman olursa olsun seni koruruz. Bu nedenle güvendesin.” şeklinde açıklama yapabilirler.
  • Afet bölgesinde olup evleri hasar gören ve yıkılan ebeveynler ise “Merak etme bizim evimiz biraz yıkıldı ama biz yenisine daha sağlam ve güçlü olan bir ev yapacağız.” şeklinde bir açıklama ile çocuğa güven verebilirler.
  • Afet bölgesi dışında olanlar çocuk rahatladıktan birkaç gün sonra deprem anında evde ne yapacaklarını ve nereye saklanacaklarını çocuklara anlatıp onlarla komedi ile karışık bir prova yapabilirler. Bu provayı 2-3 defa yapmak ve eğlenceli hale getirmek önemlidir. Afetzedelerin bu provayı yapmasına gerek yoktur.
  • Çocukları televizyondaki deprem haberlerinden ve depremin konuşulduğu sohbet ortamlarından olabildiğince uzak tutmak onları korumanın diğer önemli bir adımıdır.
  • Deprem üzerinden bir ay geçmesine rağmen deprem korkusu geçmeyen çocuklar için profesyonel destek almak güzel olur.
  • Öncelikle ölüm haberi çocuğa bir uzman tarafından değil çocuğun en yakını tarafından verilmelidir. Anne, baba ya da çocuğun yakın hissettiği bir akrabası bu haberi verebilir.
  • Çocuğa ölüm haberi “Vefat etti, öldü” kelimeleri ile söylenmelidir. “Allah yanına aldı, uzun bir yolculuğa çıktı, uykuya daldı” şeklindeki açıklamalar çocuğun kafasını karıştırır.
  • Çocuğa ölümü direkt söylemek yerine kademeli söylemek gerekir. Öncesinde çocuğa “Biliyorsun deprem olmuştu ve evimiz yıkılmıştı. Anneni/babanı/kardeşini kurtarıcılar kurtardılar, hastaneye götürdüler. Çok yaralı, onu iyileştirmeye çalışıyorlar.” şeklinde bir açıklama yapılabilir.
  • Aradan 1-2 gün geçtikten sonra çocuğa “Biliyorsun annen/baban/kardeşin çok hastaydı. Doktorlar onu iyileştirmek için çok uğraştı. Ama o iyileşemedi ve öldü.” Şeklinde net bilgi verilebilir.
  • Çocuğun tepkileri alındıktan sonra ya da ertesi gün çocuğa ölenlerin toprak altına konduğu söylenmelidir. Eğer ailenin dini inancı varsa “Toprak altından melekler onu alıp cennete götürdü” denilebilir. Cennet kısaca abartılmadan tasvir edilebilir. Eğer ailenin inancı yoksa “Toprak altında ölen kişiler toprak olur” şeklinde bilgi verilebilir.
  • 12 yaş altındaki çocukları defin işlemlerinden, yoğun matem ortamlarından ve mevtanın naaşından uzak tutmak gerekir.
  • Ölümü takip eden mümkünse birkaç gün içinde, değilse ilk bir ay içinde ölen kişinin mezarını ziyaret etmek çocuğu rahatlatır. Zihninde ölen bir kişiye somut bir yer atfetmiş olur.
  • Açıklama sonrasında “Sen de ölecek misin?” diye soru soran çocuğa “Herkes ölür ama ben daha uzun yıllar yaşayacağımı düşünüyorum. Senin yanında olacağım. Birlikte güzel günlerimiz olacak” şeklinde açıklama yapılabilir ve gelecekle ilgili güzel hayaller kurulabilir.
  • Ölüm sonrasında çocuk ölümü yok sayıyorsa, hiç ölen kişi hakkında sormuyorsa, konuyu açmıyorsa; sürekli “Biliyor musunuz benim annem/babam öldü” gibi cümleler kuruyorsa veya çeşitli davranış sorunları göstermeye başladı ise bir uzmana danışmak gerekir.
  • Ampütasyon gibi önemli bir bilgiyi çocuğa en yakını açıklamalıdır. Bu yakının mevcut olmadığı durumlarda ise çocuğun ilişki kurduğu hekim ya da uzman açıklama yapabilir.
  • Ampütasyon ile ilgili bilgi verirken “kesmek” kelimesi yerine “almak” ve “kısaltmak” gibi kelimeleri tercih etmek daha doğrudur.
  • Ampütasyon ile ilgili net bilgi operasyon sonrasında verilmelidir. Operasyondan önce şöyle bir açıklama yapılabilir: Vücudunda bazı bölgeler çok mikroplanmış. Biz o bölgeleri temizlemeye çalışacağız. Bunun için minik bir iğne ile önce seni uyutacağız. Sonrasında bu bölgesi mikropları temizleyeceğiz, temizleyemezsek o bölgeyi alabiliriz. Sonrasında sen yine uyanacaksın, biraz hastanede kalacaksın. Sonra da tamamen iyileşeceksin ve hayatına devam edeceksin.
  • Ampütasyon bittikten ve ortaya net tablo çıktıktan sonra çocuğa net bilgi verilebilir: Biz o bölgedeki mikropların bazılarını çıkardık, bazıları ise çıkmadı bu nedenle o bölgeyi biraz kısalttık/bir kısmını aldık. Şimdi daha sağlıklı olacaksın. Kısalttığımız bölge içinse belki ileride oraya yapay parçalar takabiliriz. Bazı oyunları işleri yapman daha zor olacak ama yine oynayabileceğin, yapabileceğin birçok iş olacak.
  • Her türlü ampütasyon psikolojik olarak yıpratıcıdır. Bu nedenle çocuğun fiziksel sağlığı belli bir noktaya geldiğinde psikolojik sağlığı için de destek almak oldukça önemlidir.
  • Deprem sonrasında çocuğa verilecek ilk mesaj “Güvendesin” mesajı olmalıdır. Bu nedenle deprem sonrası atılacak ilk adım çocukları deprem bölgesinden uzaklaştırmaktır. En kısa sürede çocuğun kuzenlerinin olduğu bir akraba ortamına geçmek büyük oranda çocuğu korur. Artçı depremlerin geriliminden çocuk uzakta kalır. Daha stabil bir yerde, sevdikleri ile birlikte olmak, güzel deneyimler yaşamak depremin olumsuz etkisini azaltır ve çocuğa güven duygusunu aşılar. Çocuğa “Deprem bittiğinde, daha güçlü evler yaptığımızda evimize döneceğiz” mesajı verilebilir. Böylece çocuğa güven duygusu gelir.
  • Çocuk deprem sonrasında “Güvendeyim” mesajını aldıktan sonra bol bol “Seviliyorum” mesajını almak ister. Bu nedenle sevenlerinin çocuğun etrafına toplanması ona ilgisini göstermesi, onunla oynaması, bol bol sarılıp öpmesi çocuğun yarasını tedavi eder. Burada çocuğa acıyıp ona sürekli hediye almamak ya da onu sınırsız bırakıp her dediğini de yapmamak gerekir. Çocuğun beklediği sevgi ve ilgidir, hediye değildir.
  • Çocuk üçüncü mesaj olarak “Hayat devam ediyor” mesajını almak ister. Bu nedenle okula devam etmek, her hata sonu yaptığı etkinlikleri yeniden hayata katmak, eski arkadaşlarla görüşme sağlamak çocuk için iyileştiricidir. Bu süreçte çocuğa kendi oyuncaklarına benzer oyuncaklar alınabilir, yeni evde kendi odasına benzer düzenlemeler de yapılabilir.
  • Çocuğun deprem sonrası aradığı diğer mesaj geleceğe “Umutla bakmak” tır. Bundan sonrası için nerede yaşanacak, hangi okullarda okunacak, ona kim bakacak gibi soruları cevaplayarak belirsizlikleri gidermek çocuğun geleceğe umutla bakmasına yardımcı olur. Aynı zamanda onun büyüdüğü, doğum günlerin kutlandığı, istediği mesleği yapıp güzelce evlendiği bir gelecek hayali kurmak da çocuğu destekler.
  • Çocuklar kırılgan ama aynı zamanda oldukça esnek ve güçlü varlıklardır. Çoğu zaman baş etme güçleri yetişkinlerden bile çoktur. Deprem yaşayan çocuklar gerekli şartlar hazırlandığında üzerlerindeki olumsuz psikolojik etkileri atabilirler. Çocukların 3 temel doğal iyileştiricisi vardır.
  • Oynamak: Oynamak çocuklar için doğal bir terapi aracıdır. Çocuk terapistleri bu yüzden oyunu kullanırlar. Çocuğu travma sonrasında bol bol serbest oyuna teşvik etmek travmanın getirdiği korku ve kaygıyı oyuna yansıtıp dışarı atmalarını sağlar. Bu nedenlerde depremlerden sonra çocuklara serbestçe oynayabileceği alanlar inşa etmek ve oynamalarına daha çok fırsat tanımak çok güzel olur.
  • Hareket: Çocuklar hareketli varlıklardır. Vücutlarında biriken negatif enerjiyi hareket ederek atarlar. Özellikle öfkenin, korkunun bedenden atılması hareketle mümkündür. Deprem sonrasında çocuğun hareketini desteklemek ve buna zemin oluşturmak çocuğu rahatlatır. İçinde hareket içeren oyunları daha çok oynamak bu dönemde oldukça önemlidir.
  • Ağlamak: Ağlamak çocuğun bedeninde biriken negatif kimyasalların vücuttan atılmasını sağlar. Çocuklar genelde deprem nedeni ile ağlamazlar. Bir başka bahane ile ağlarlar. Ağlayan çocukların ağlamasına “Sanırım ağlamaya ihtiyacın var, dilediğin kadar ağlayabilirsin” diye yaklaşmak ve sakince, yanında durup sarılarak sakinleşmesine izin vermek gözyaşının tamamen dışarı atılmasını sağlar. Bu olduğunda çocuk iyileşir.
  • Oyuncaklar: Oyuncaklar çocuğun travmasını çalışıp çözümlemesine yardımcı olur. Çocuklar kelimeler yerine oyuncakları kullanırlar. Selden sonra su ile oynamak, ameliyattan sonra doktor seti ile oynamak, depremden sonra yıkılıp dizilen ahşap bloklarla oynamak iyileştiricidir. Deprem yaşamış ya da deprem korkusu gelişmiş çocuklara bir oyuncak seti hediye edilebilir. İçinde ahşap bloklar, ambülans, kamyon, kepçe, 2-3 araba, doktor ve tamir seti ile oyun hamuru içeren bir set ile çocuk travmalarını daha rahatlıkla çalışabilir. Oyuncakları verdikten sonra çocuğu serbest bırakmak ve bir oyuna yönlendirmemek gerekir. Çocuk zamanı geldiğinde deprem ile ilgili oyunları oyuna yansıtacaktır.

Deprem nedeni ile sosyal yardım, afet bölgesinden uzaklaştırma gibi gerekçelerle ebeveynler çocuklarından ayrı kalmak durumunda kalabilirler. Bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıdaki gibidir:

  • Öncelikle bir çocuğun bakım veren ebeveyninden ayrı kalabileceği süre çocuk yaşı x 2 gündür. İki yaşındaki bir çocuk bakım veren ebeveyninden 4 gün ayrı kalabilir. Bunu tolere edebilir. Sonrasında zorlanmaya ve yıpranmaya başlar. Ayrılık süresini mümkünse buna göre planlamak iyi olur. Çocuğun yanında bir dönem bakımını üstlenmiş anneanne/babaanne gibi kişiler varsa bu süre iki kat daha uzayabilir.
  • Ayrılık süreci ve nedeni, ayrılma gününden 2-3 gün öncesinde çocuğa söylemek gerekir. Oyuncaklar kullanılarak ayrılığın nasıl olacağı anlatılmalıdır. “Bu uçak, bu annen ve baban. Bu oyuncak da sensin. Ben 2-3 gün sonra uçağa binip deprem bölgesine gideceğim. Oradaki hastalara yardım edeceğim. Sen de baban/annen/anneannen ile evde kalacaksın. Biz orada çok güçlü evlerde kalacağız. Her akşam seni telefonla arayacağız. Seni özleyeceğiz. Sen de bizi özleyeceksin. Özleyince hemen telefonla görüşeceğiz. Şu kadar gün gün dolunca geleceğiz. Birlikte evimizde yaşamaya devam edeceğiz.” gibi hem söz hem de canlandırma ile ayrılık sürecini anlatmak çocuğu rahatlatır. Bu anlatımın ayrılık öncesinde farklı zamanlarda 2-3 defa yapılması faydalı olur.
  • Ayrılık süresince günün belli saatlerinde görüntülü arama yapmak, arama saatini sabitlemek çocuklara iyi hissettirir. Saatin sabit olması önemlidir. Çünkü rutin çocuklara, güven duygusu verir.
  • Ayrılan ebeveyn çocuğuna kucağında hikâye-kitap okuduğu kısa bir videoyu kayıt altına alabilir. Video sonunda “Seni seviyorum” diyerek kameraya el sallayabilirler. Bu video çocuğun yanında olan kişi tarafından uyku öncesinde çocuğa izletilebilir.
  • Ayrılan ebeveyn çocuğuna ayrılık saatinde bir kolye, bileklik takabilir. Bunu döndüğünde alacağını söyleyebilir. Böylece çocuk giden ebeveynini bir eşya üzerinden yanında olduğunu hissedebilir. Kolye bilekliğe baktıkça ebeveyninin varlığını pekiştirebilir. Ebeveynin geri döndüğünde ilk işi o kolyeyi almak olmalıdır.
  • İyi planlanmış bir ayrılık hem çocuk hem de ebeveyn ruh sağlığını korur.